11 Kasım 2009 Çarşamba

Kalem yutmuş Bir Adam -1 HUZUR






HUZUR

Huzura koşar adım gitmek...

Her adımda biraz daha yaklaşmak ve uzaklaşmak karamsarlığın ve boşluğun uçurumlarından.

Kehribarların,fesleğenlerin ve adının başka insanların buğulu gönüllerinde 'SEVGİ'yi canlandırdığı kır çiçeklerinin kokularıyla sarmaş dolaş diyarlara adım adım yaklaşmak...

Kendini geçtikten sonraNeyi,nerede ve nasıl bıraktığın sorularını;hangi yolla ve ne zaman geldiğin hatta kim olduğun bile önemli değildir.Önce derin bir nefes alırsın tüm engelleri bir kere daha aşmak için. Bayram şekerlerinin tadını hala unutmamış insanlar bulursun .Ceplerinde komşu bahçelerden aşırılmış erikler,yüzlerinde parıldayan tebessümler ve gönüllerinde sakladıkları Bir kere daha yaşayabilme ihtimalleriyle.

Yarım kalmış düşler çevirir yolunu . İçlerinde zamansız kaybedilmenin verdiği hüzünle ama hiçbiri üzmez seni birkaç sararmış fotoğraf dışında. Keşke dolu yangınlarda köşelerinin tutuşmuş olması değildir seni yıkacak olan...Unutmak gafletinde bulunduğun dostların ve yarin türküler söyleten gözleriyle bitecek hasretten doğacak vuslattır seni enkazlar altında sessiz bırakan .


Ve...yolun sonu Dümdüz bir çizgi çekilir huzura giden yolla yaşamak zorunda olduğun hayatın mücadelesine.

Çünkü gece olmuştur.

HUZUR dedik ya başlangıçta hemen ölüm gelir biraz puslu zihinlerde.

Aslında vardır ölüm her şey gibi bu yazıda da ama -ölüm bugündedir huzursa hayatta...

Hayata koşar adım gitmek...

Biten gün cenaze töreninden ,

yarının bize umut bağışlayan yüzünü görmek için doğumhane kapısına ...

Hayat yarındır

Merhaba hayat...

Saat=00:01

1 yorum:

ishak eren dedi ki...

Ozcan Deniz' in sarkılarından biri bu yazıya guzel bir fon muzigi olabilir :)

11 Kasım 2009 Çarşamba

Kalem yutmuş Bir Adam -1 HUZUR






HUZUR

Huzura koşar adım gitmek...

Her adımda biraz daha yaklaşmak ve uzaklaşmak karamsarlığın ve boşluğun uçurumlarından.

Kehribarların,fesleğenlerin ve adının başka insanların buğulu gönüllerinde 'SEVGİ'yi canlandırdığı kır çiçeklerinin kokularıyla sarmaş dolaş diyarlara adım adım yaklaşmak...

Kendini geçtikten sonraNeyi,nerede ve nasıl bıraktığın sorularını;hangi yolla ve ne zaman geldiğin hatta kim olduğun bile önemli değildir.Önce derin bir nefes alırsın tüm engelleri bir kere daha aşmak için. Bayram şekerlerinin tadını hala unutmamış insanlar bulursun .Ceplerinde komşu bahçelerden aşırılmış erikler,yüzlerinde parıldayan tebessümler ve gönüllerinde sakladıkları Bir kere daha yaşayabilme ihtimalleriyle.

Yarım kalmış düşler çevirir yolunu . İçlerinde zamansız kaybedilmenin verdiği hüzünle ama hiçbiri üzmez seni birkaç sararmış fotoğraf dışında. Keşke dolu yangınlarda köşelerinin tutuşmuş olması değildir seni yıkacak olan...Unutmak gafletinde bulunduğun dostların ve yarin türküler söyleten gözleriyle bitecek hasretten doğacak vuslattır seni enkazlar altında sessiz bırakan .


Ve...yolun sonu Dümdüz bir çizgi çekilir huzura giden yolla yaşamak zorunda olduğun hayatın mücadelesine.

Çünkü gece olmuştur.

HUZUR dedik ya başlangıçta hemen ölüm gelir biraz puslu zihinlerde.

Aslında vardır ölüm her şey gibi bu yazıda da ama -ölüm bugündedir huzursa hayatta...

Hayata koşar adım gitmek...

Biten gün cenaze töreninden ,

yarının bize umut bağışlayan yüzünü görmek için doğumhane kapısına ...

Hayat yarındır

Merhaba hayat...

Saat=00:01

1 yorum:

ishak eren dedi ki...

Ozcan Deniz' in sarkılarından biri bu yazıya guzel bir fon muzigi olabilir :)